1
Temmuz
2011
zamanında sokakta kaldığım için yaz vaktinde elimde dolaştırdığım sonrada çöpe yollamak zorunda kaldığım çipuraların ardından yas havasını kenara bıraktım…derken ben bu balıkların içini temizliyemiyorum. Böyle buğulu buğulu bakıyorlar ya bana işte bu yüzden kıyamıyorum onlara. Sanki karınlarına bıçak saplasam onları asıl öldüren ben olacakmışım gibi hissediyorum. Çok aptalca değil mi? Daha aptalcası var üstelik tavuk bacaklarını keserkende bi garip oluyorum. Aslında baget oldumu sorun olmuyor AHH şu tam tavuk varya o tam tavuk.Hah işte sorun olan o . Şöyleki kim keserse kessin o bacağın gövdeyle birleştiği yerdeki incecik deri ıyyyyyyy şimdiden garip oldum. İşte o deri, ıyyyyyyy. Biri onu kesmeyedursun.ıyyyyyy fena oluyorum yahu. Tüylerim diken diken oluyor. Kendi bacaklarımı kesiyolarmış gibi hissediyorum. Sanki o kesme tahtasının üzerindeki yoluk şey benmişim gibi oluyorum. Deliyim dimi evet evet sorun var, bende bu yüzden kesiyor ve Balıkçının hamarat ellerinde içi temizlenmiş çipuraları nasıl pişirdiğime geliyorum. Yani daha fazla saçmalamadan önce.
2 çipura
2 orta boy soğan
1 limon
2 patates
zeytinyağı
kekik
kırmızı pul biber
defne yaprağı
tuz
karabiber
Patatesleri soyup elma dilim şeklinde doğruyoruz. Üzerlerine bir yemek kaşığı kadar zeytinyağı ve baharatlarını döküp karıştırıyoruz. Balıklarımızı güzelce yıkayıp yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinin içine yerleştiriyoruz. kenarlarına baharatlı patatesleri yerleştiriyoruz. Soğanlarımızı ve limonlarımızı halka şeklinde kesip balıkların üzerine yerleştiriyor ve tepsiyi önceden ısıtılmış fırına yolluyoruz.
yorumlar:
yorum yapmak ister misin?